ABD Merkez Bankası FED aylardır yüksek enflasyonun “geçici” olduğunu savunarak etkin bir şekilde riskleri önemsizmiş gibi gösterdi. Aynı tez Avrupa Merkez Bankası ve hatta bir süre de Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından savunuldu. Ancak şu anda enflasyonun son 40 yılın en sert yükselişi karşısında, aynı kuruluşlar, sert politika değişikliğine hazırlanırken durumun “geçici” olduğu tezinden vazgeçtiler. Asıl şaşırtıcı olan ise, büyük merkez bankalarının yıllardır devam eden aşırı gevşek para politikalarına, bastırılmış faiz oranlarına ve benzeri görülmemiş teşviklere rağmen, afallamış ve gelişmelere hazırlıksız yakalanmış olmalarıdır.
Enflasyonun geçmişteki gibi parasal gevşekliği artık kontrol etmemesi, son yirmi yıldır FED’e nispeten sınırsız bir hareket özgürlüğü vermiş ve FED de bu avantajı sonuna kadar kullanmıştır. Tabanın altındaki reel faiz oranlarını negatif alana zorlamanın yanı sıra, Lehman’ın ardından para piyasalarının ele geçirilmesini durdurmak için acil bir önlem olarak uygulanması gereken parasal genişleme (QE – Quantitative Easing), para politikalarının dayanak noktası haline geldi. Yıllarca devam eden bu politikalar, pandemi teşvik paketi kapsamındaki yüklü ödemelerle birlikte tüketimde büyük artışlara neden oldu. Tedarik zinciri şokları sorunu daha da derinleştirmiş olsa da, para politikası karışımı açıkça sürdürülemez ve uzun vadede kesinlikle katlanılabilir değildi. O halde, neden enflasyon bu kadar büyük bir sürpriz oldu? Neden riskler “geçici” denilerek önemsiz gösteriliyor?
Devamı Z Raporu Mart 2022 sayısında…