WCFA’ya karşı yedi dakika” yedi Afrika ülkesinden 10 müzisyenin ortak para birimine tepki olarak geçen yaz Senegal’in başkenti Dakar’da çıkardıkları yeni rap şarkısının adı. Sokak kültürü her ne kadar oligarşinin gücüyle yarışamasa da, protestoları tetikleyebilir ve hükümetleri değişiklik yapmaya zorlayabilir. Peki bu Fransa’daki Sarı Yelekliler protestolarının bir benzerinin Afrika’ya geldiğini mi gösteriyor? Olabilir. Ancak mesele daha ziyade Avrupa’nın çıkarları ve yeni siyasi dalga olan egemenlikçilikle alakalı.
AB’nin zayıf politikalarından dolayı Avrupa’da toplumsal tehlikeye, siyasi hoşnutsuzluğa ve çatışmaya neden olan göçmenlerin önemli bir kısmı Afrika’nın belli bölgelerinden geliyor. Kıtanın batısındaki yoksul ülkeler olan Mali, Senegal, Fildişi Sahili ve Nijer ve petrol zengini orta kısmındaki Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad ve Kongo Cumhuriyeti bunlardan yalnızca birkaçı. “Göçmenlerin ülkelerine dönmelerine yardımcı olalım” ve “Afrika’ya yardım etmek için ne yapabiliriz” gibi cümleleri sık sık duyuyoruz. Ancak bunu başarmak bazı Avrupa ülkelerinin Afrika’nın zengin kaynakları üzerindeki yağmacı tavrı nedeniyle mümkün olmayabilir. Geniş anlamda yeni sömürgecilik kapitalist güçlerin (hem uluslar hem de şirketler olarak) kendilerine tabi olan uluslara doğrudan yönetimden ziyade uluslararası kapitalizmin operasyonları yoluyla egemen olmalarını sağlayan kapitalizmin gelişmiş hali olarak kuramlaştırılmıştır. Dolayısıyla, farklı bir açıdan bakıldığında, CFA frangının rolü değişiyor. Kimilerine göre, söz konusu para birimi sömürgeci zihniyetin yansıması olan büyük bir hata iken, kimileri ise istikrarın bir parçası olduğunu savunuyor. Ancak ikinci tutumu desteklemek her zaman daha zordur.
Devamı Derin Ekonomi Şubat 2019 sayısında …