Son yıllarda giderek artan şekilde Avrupa’nın düşüşte olup olmadığı sorusu gündeme geliyor. 2008 krizini bir türlü atlatamayan kıta, Avrupa Birliği’nin ayakta kalmasına dair inancın da azalmasına şahit oluyor. Zaman içinde üye devletler arasındaki ayrımlar belirginleşirken, bir yandan da Brüksel’deki Avrupa kurumları ile ulusal başkentler arasındaki gerilim artıyor. Ayrıca kutsal inek olan refah devletinde, reform ihtiyacı artarken üye ülkeler arasında popülizm hayaleti daha da güç kazanmaya başladı. Bunu mülteci krizinin yarattığı baskı ve Avrupa’nın buna karşı ortak bir tavır alma ve maliyeti paylaşarak, bu insanları kendi toplumlarına entegre etme konusundaki başarısızlıkları da güçlendirdi.
Açık ve net olarak son birkaç yılda Avrupa kurumları ile üye ülkelerin başkentleri arasında yaşanan güç savaşını Brüksel kaybetmiş durumda. Bunun yanı sıra AB dış politikasının belirlendiği temel yer olan Berlin de diğer başkentlerin baskısı altında kaldığını da gördük. Özellikle mülteci krizi, Türkiye ile olan ilişkiler ve Rusya ekseninde bu durum yaşandı. AB Global Stratejisi olarak bilinen Avrupa Güvenlik Stratejisi Belgesi 2003 yılında kabul edilmesine rağmen, ancak Haziran ayında yapılan Avrupa Konseyi’nde onaylanabilmesi bu durumun bir kanıtı olarak kabul ediliyor. Dünya, AB’nin değişiklikleri kavrayıp kendi arasındaki farklılıkları giderebileceği süreden çok daha hızlı şekilde değişiyor. Üstelik BREXIT konusu durumu çok daha problematik hale getiriyor.
AB’yi bekleyen sorunların büyüklüğü üye devletlerin karşı karşıya olduğu testin de zorluğunun bir göstergesi. Bu zorluklarla üye devletlerin tek başına yüzleşmesi imkansız. Ortak aksiyon konusunda ise karışık bir durum söz konusu. Keza bir dizi ülke birbiri karşıtı tutum takınabiliyor. Örneğin mülteci krizi konusunda Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri maliyeti paylaşma konusunda istekli davranmıyor. Bir başka örnek ise geçen Eylül’de AB üyesi Akdeniz ülkelerinin devlet başkanlarının katıldığı ve göç ile borç erteleme konusunda ortak bir cephe oluşturmaya çalışan Yunan EUMED inisiyatifi.
Devamı Derin Ekonomi Dergisi Ekim sayısında …