Brezilya gidecek mi

Haftalardır Brezilya’nın petrol devi Petrobras’a dair yolsuzluk iddialarını, Devlet Başkanı Dilma Roussef’in istifasını isteyen haberleri okuyoruz. 2001’de Goldman Sachs’ın baş ekonomisti İngiliz Jim O’Neill’in kutsadığı BRICS çöküyor mu sorusunu yine bize Goldman Sachs raporları sorduruyor. Dünya ekonomisinin kurtarıcısı gibi sunulan bu gelişmekte olan ülkeler, özellikle Brezilya, aniden dünyanın en korkunç ülkesi olarak ambalajlanmaya başladı. Öyle ki ülkede askeri darbe isteyen ihtişamlı bir söylemler bile gelişti.
Hatırlatmakta fayda var: Brezilya dünyanın en fazla nüfusa sahip beşinci, en büyük ekonomiye sahip sekizinci ülkesi. Festivalleriyle tanıdığımız başkent Rio de Janeiro bu yaz olimpiyatlara da ev sahipliği yapacak. Yapılan anketler 2010’da göreve gelen Roussef’e halk desteğinin yüzde 8’e kadar düştüğünü gösteriyor. Bunun arkasında emtia fiyatlarındaki sert düşüş, küresel yavaşlama ve elbette Brezilya’nın enerjideki önemli partneri Çin’deki durağanlık var.
Brezilya denince herkesin aklına muhtemelen ilk gelen yüzde 54’ü devlete ait olan Petrobras enerji şirketi ve son 10 yılda deniz altında bulunan dev petrol yatakları olsa gerek. Hatta geçtiğimiz yaz yayınlanan bir raporda bu offshore sahalarda 176 milyar varil kadar keşfedilmemiş, yenilenebilir petrol ve doğalgaz rezervine sahip olduğu belirtilmişti. Bu da ülkenin 50 yıl daha kendi ihtiyaçlarını karşılaması anlamına geliyor. Ancak 2013’te Petrobras hakkında patlayan yolsuzluk haberleri şirketle beraber ülkenin siyasi atmosferini de değiştirdi. Üst düzey siyasetçilerin tutuklandığı “Oto Yıkama Operasyonu”nda (Operation Car Wash) kara para aklama suçundan tutuklanan Alberto Youssef “bir konuşursam hükümet devrilir” demişti.
Evet, Brezilya’da kara delik haline dönüşen büyük bir yolsuzluk var. Lakin işin ilginç tarafı konsolide olmamış siyasi parti yapısıyla tüm siyasi partiler, neredeyse tüm siyasetçiler bu yolsuzluğun içine bulaşmış. Bazı kaynaklar bu işte en az kirli olabilecek ismin Roussef olduğunu, ancak en çok onun yıpratıldığını belirtiyor. Hatanın en büyüğü, bu yolsuzluğun üzerinin örtülmesi; çünkü yama açığı kapatmaya yetecek büyüklükte değil…
Devamı Derin Ekonomi Dergisi Nisan sayısında….

Dikkat çekenler...