Küresel ekonominin yüzde 4’ün üzerinde daraldığı 2020’ye ilişkin tahminler, Kovid-19 salgını öncesi yüzde 3,5-4 kadar büyüme yönündeydi. Geriye doğru baktığımızda salgın hastalığın büyümeyi ters yüz ettiğini görüyoruz. Büyük tecrit yılında büyük bir dirençle büyüme yakalayan Türkiye ve Çin gibi ülkelerin dışında gelişme hayallerine virüs bulaştı. Dünyayı böyle sancılı bir tabloyla karşı karşıya bırakan virüsün yıkıcı etkisinin ne kadar süreceği de meçhul.
Tam da bir yıl önceydi. Çin’i sarsan salgın hastalığın diğer ülkelere sıçrayıp sıçramayacağını konuşuyorduk. Derken bir anda Avrupa, ardından ABD Kovid-19 ile sarsıldı. Nihayet bulaş sırasının Türkiye’ye de geldi. Ve 11 Mart 2020’de Türkiye’de ilk koronavirüs vakası görüldü. Bu ülke, şu ülke derken dünyanın tamamını esir alan bir salgına dönüştü. Herkes başının çaresine bakmaya başladı. Büyüme planları suya düşünce, her ülke salgından en az hasarla yakasını sıyırmaya çalıştı. Becerebildikleri kadar oldu. Dünyanın tamamına yakını pandemi yılını küçülerek kapattı. Çin ve Türkiye’nin de aralarında olduğu birkaç ülke hariç, dünyanın geri kalanı daraldı. ABD, Japonya, İngiltere, Almanya gibi gelişmiş ülke ekonomileri büyük daralmalarla sarsıldı.
2020’yi büyümeyle kapatan ülkelere şöyle bir bakalım. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi ve öldürücü hastalığın ilk görüldüğü Çin, geçen yılı yüzde 2,3’yük büyümeyle kapatmayı başardı. İlk çeyrekte sarsılsa da ardından gösterdiği hızlı toparlanmayla Çin, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında en yüksek büyüyen ekonomi oldu.
G20 ülkeleri arasında Türkiye, Çin’in ardından en büyük büyümeyi yakalayan ikinci ülke olmaya yakın. Dergiyi matbaaya gönderdiğimiz Cuma günü Türkiye’nin son çeyrek büyümesi daha açıklanmamıştı. 1 Mart’ta açıklanan veriyle birlikte hesaplanan 2020 büyümesinin yüzde 1,5-2 bandında olması bekleniyor. Birinci çeyrekte yüzde 4,5 büyüyen Türkiye ekonomisi, ikinci çeyrekte yüzde 9,9 küçülmenin ardından üçüncü çeyrekte yüzde 6,7 büyüme kaydetmişti.
Devamı Z Raporu Mart 2021 sayısında …