Ne dünya eskisi gibi kapalı bir sistem, ne de toplumlar artık kendi içlerine kapanık yapılardan ibaret. İnsan gücünün yettiği teknolojik gelişmeler, hayalleri zorlayan baş döndürücü bir hareketlilik oluşturuyor. Seyahat, ticaret ve daha iyi bir yaşam arzusu gibi evrensel değerlerin peşinde koşanlar için iletişim teknolojileri ırağı yakın, imkânsız sanılanı mümkün kıldı. Ulaşım, tüketim ve dinlenme gibi alışkanlıklar kalıplarına sığmaz oldular.
Sadece bunlar değil; üretim, istihdam ve ticaret yapma şekilleri de teknolojik gelişmeler sayesinde günden güne farklılaşıyor. Sınır tanımayan yeni olgular sayesinde insanoğlu, artık gezegenler arası mekik dokuyor. Yeryüzündeki faaliyetler uzay istasyonlarından takip edilip yönetiliyor. Ülkelerin ekonomik hedefleri ve ulusal çıkarları etrafında kenetlenmek için coğrafi yakınlık önemini yitirmiş durumda.
Hal böyle olunca milletlerin varlık mücadelesi farklılaşıyor. Yıllardır olumsuz bir algıyla bildiğimiz diaspora olgusuna artık büyük anlamlar yükleniyor. Güçlü ve etkili devletler, sınırları dışında yaşayan vatandaşlarıyla irtibatı koparmıyor, aksine bu durumu fırsata çeviriyor. Dünyada yaklaşık olarak 70 milyon İrlandalı diasporası buna iyi bir örnek. Kendi vatanlarından uzakta yaşayan 25 milyon Hintli ve 60 milyona yakın Çinli de aynı şekilde. Ülkeler, geniş diasporalarını; anavatan stratejilerine entegre etmek için küresel diaspora ağları kurmak için birbirleriyle yarışıyor uluslar. Hindistan’ı dünyanın yazılım merkezi, Çin’i dünyanın üretim üssü, İsrail’i inovasyonda öne çıkaran şey; kendi dinamik diasporaları ile etkin iletişim içinde olmalarıdır.
Devamı Derin Ekonomi Mayıs Sayısında …