Türkiye çayın hem üretiminde (6. sıradayız) hem de tüketiminde (kişi başı çay tüketiminde birinciyiz) dünyada söz sahibi olan bir ülke. Özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi halkının çok önemli bir geçim ve ekonomik değer üretim kaynağı.
Çay üretiminin iki boyutu var; birincisi çiftçilik yani hammadde olarak yaş çay üretimi. Diğeri ise sanayi ürününe, yani tükettiğimiz gıda maddesine dönüşme sürecidir. Türkiye’de uzun yıllardır geleneksel yöntemlerle ve büyük ölçüde siyah çay üreterek sürece devam etmektedir. Bu geleneksel yapı içerisinde benzer sorunlarla boğuşularak bugünlere gelinmiştir.
Çayın piyasaya ve tüketime dönük yüzü, daha doğrusu sektörün katma değer potansiyelinin doğrudan belirleyicisi ürün kalitesidir. Kalite aynı zamanda uluslararası çay piyasalarında rekabet edebilmenin gerekli ama yeterli olmayan koşuludur da. Kalite sorunu hammadde kalitesiyle birlikte ortaya çıkmaktadır. Hem yaş çay üretiminde, hem de kuru çaya dönüştürülme (çay sanayii) ve pazarlama süreçlerinde kaliteyi belirleyen sorunlar yıllardır devam ettiği gibi, kaliteyi düzeltici yönde gerçekçi adımların da atılmadığını görmekteyiz.
Devamı Z Raporu Haziran 2020 sayısında …