Türkiye’miz akla hayale gelmeyecek alçak bir ihanet girişimini, şehitlerinin, cesur milletinin ve hakiki devlet güçlerinin fedakârlığıyla geride bıraktı, atlattı. Memleketin mazisini karartan darbeler artık tarih niteliği kazanmışken, yediğimiz son ağır sille 28 Şubat olmuştu ki, onun da sıfatı “post-modern” idi. Şu yaşanan akıl almaz barbar kâbus ise, ülkenin ne badireler atlatıp vardığı 2016 yılında haince hortladı, hortlatıldı. Ve başkaldırdığı gibi de bastırıldı. Memleketin asil evlatları, bu kez çağdışı bir darbeye eşi benzeri görülmemiş post-modern bir şekilde cevap verdi, yumruk indirdi.
Bu minvalde, alçak girişimi lanetlerken, göğsünü vatanın bugününe ve geleceğine siper eden kadın-erkek tüm kahramanlarımıza buradan bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Türkiye’mize ve özellikle yiğit şehitlerimizin ateş düşen yuvalarına da, başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Hiç şüphesiz bu ülke, demokrasi kahramanlarını asla unutmayacak ve tarih kitaplarında şanlı ecdat diye okutacak. Hepimize geçmiş olsun, Allah bu güzel vatanı sinsi planlardan ve hıyanet unsurlarından korusun.
Yaşadığımız acı ve şok hala oldukça tazeyken, Türkiye’ye oynanan bu oyunun çok boyutlu yansımaları da doğal olarak birbirini kovalıyor. Bunların başında ise, dergimizin odağı olan ekonomi geliyor. Malum, siyasi gelişmelerin ekonomik etkileri her daim kaçınılmaz… Hele de gelişme bu denli can alıcı ise… İşte buradan hareketle, darbe girişimi akabinde vuku bulan ekonomik gelişmelere kısaca değinmekte fayda var. Zira darbe girişimini bir gecede atlattık ancak oluşturulan riskler, ekonomik açıdan pek çok soru işaretini de beraberinde getirdi: Türkiye bu hadiseden ne derece yara alır ve bu minvalde ekonomi yönetimi ne tür tedbirlere başvurmalıdır?
Devamı Derin Ekonomi Dergisi Ağustos sayısında..