Kıbrıs, Mısır, Yunanistan ve İsrail arasında dört adet üçlü grup oluşturmak mümkündür. Zira bunlar, Türkiye ile birlikte Doğu Akdeniz’de enerji gelişimi ve ihracatı konusunda ortaya çıkan işbirliğinin temelini belirleyecek dört devlet.
Bu nedenle, yukarıda bahsedilen ülkelerden oluşan birbirine geçmiş dört üçgenin kısaca incelenmesi Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon enerji karmaşasının hangi yönde gelişmeye başlayacağını göstermesi bakımından faydalı ve yol gösterici olacaktır.
Türkiye’nin bölgede bir başka önemli bir oyuncu olduğunu ve bu ülkelerin her biri ile şu veya bu şekilde (işbirlikleri de dahil olmak üzere) karşılıklı ilişkileri olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda, bu ülkeyi de gelişimi yöneten bir “değişken” olarak tanımlamak mümkündür.
Kıbrıs-Mısır-Yunanistan ve Kıbrıs-İsrail-Yunanistan son zamanlarda en büyük gelişme potansiyeli gösteren iki üçlü grup. Geçen ayki makalede, bunlardan birincisini ele alarak Kıbrıs konusunda üçlü işbirliği için bir yürütme sekretaryası kurulduğunu ve enerji işbirliğinin daha geniş bir güvenlik işbirliğine dönüştürülebileceğine dair beklentileri yazmıştım.
Çin medyası Mısır merkezli Al-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nden bir araştırmacının söz konusu işbirliğini “bölgesel ittifak için bir çekirdek” olarak tanımladığını aktardı. Burada “ittifak” kelimesinin özel diplomatik anlamında değil, genel anlamda kullanılmasının potansiyel bir saldırıya karşı askeri bir taktik olduğu varsayılmalıdır.
Geçtiğimiz ay bu üçlü işbirliği pek kayda değer bir gelişim gösteremezken, Kıbrıs-İsrail-Yunanistan işbirliği, Kasım ayı başlarında Güney Kıbrıs Dışişleri Bakanı Nikos Christodoulides’in Washington’ı ziyaret etmesinden ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da dahil olmak üzere bazı ABD’li yetkililerle görüşmesinden sonra güçlendi. Yunan gazetesi Ekathimerini’nin belirttiği gibi, bu toplantılar oldukça önemliydi.
Amerikan enerji şirketi ExxonMobil’in Lefkoşa hükümetinin talep ettiği Münhasır Ekonomik Bölge’de petrol ve doğalgaz sondajına başlama planları göz önüne alındığında bu toplantıların zamanlaması da oldukça büyük önem arz ediyor. ExxonMobil gemisi Türkiye’nin açıkça herhangi bir toprak iddiasında bulunmadığı Kıbrıs açıklarındaki 10. Blok’ta keşif amaçlı bir sondaj yapacak ve sondaj çalışmaları 2019 Şubat’ının sonuna kadar devam edecek.
Devamı Derin Ekonomi Aralık 2018 sayısında …