Efendisi olmazsak esiri oluruz

Robotlar bir gün dünyayı ele geçirir mi? Veya ‘robotların istilası’ ne zaman gerçekleşir. Onca özendiğimiz ve dilimizden düşürmediğimiz teknolojik gelişmelerin bir gün insanoğlunun başına bela olma ihtimali uzak değil. İlk internet ağı kurulumu 1960’lı yılların ortasında şekillendi. İlk elektronik posta 1976’da gönderildi. Bugün bütün hayatımızı sarmalayan ve işleri bu denli kolaylaştıran teknolojinin geçmişi 50-60 yıl öncesine dayanıyor. Yarım asırlık sürede bireyleri adeta esir alan baş döndürücü teknolojik ilerlemeyi fayda eksenli bir bakış açısıyla değerlendirmek mümkün mü bakalım!
Araştırmacıya kütüphane, öğrenciye öğretmen/kurs/dershane olan bilişim teknolojisi; girişimci, tüccar, sanayici ve işletmeciler için ise işleri kolaylaştıran bir katma değerler sistemi haline geldi. Hızlı bir dönüşümle ilerleyen teknolojiye dair fikirler hızlıca hayata geçirildiği için, bu durum şirketleri daha hızlı koşmaya zorluyor. Birey ve toplum hızla dönüşüyor. Değerler sistemi bir anda alt üst olabiliyor. Teknolojik gelişmelere antenlerini açık tutan ve bu ekosisteme katkıda bulunan ülkeler; ekonomik kalkınma ve toplumsal refahın artırılması yarışında başarılı sonuçlar elde ediyor.
Bilişim, bulut teknolojisi, nesnelerin interneti adına ne dersek diyelim; teknoloji hayatımıza inanılmaz bir hız katıyor. Çünkü; kendisine sırt döneni zayıf ve güçsüz düşüren, yüz vereni ise ‘uçan halı’ya bindiren bir gerçeklikten bahsediyoruz. Araştırmalar; 2020’ye kadar dünya ekonomisinin yüzde 25’inin dijital olacağını gösteriyor. Üretim, pazarlama ve ihracat dijital ekonomi üzerinden hareket edecek. Bu nedenle özel hem de kamu kurumlarının dijital dönüşüm stratejisinin olması olmazsa olmaz bir zorunluluk. Başarıya götüren yol burada artık.
Finans, medya, sağlık, eğitim, otomotiv turizm ve ulaştırma, savunma ve tarım gibi temel sektörler bu dijital dönüşümden yoğun bir şekilde etkileniyor. Üretimdeki dijital dönüşüm rüzgarı önümüzdeki günlerde adeta fırtınaya dönüşecek. Bulut teknolojilerini kullanmayan yapılar, bugün sanki internetsiz olarak işlerini görmeye çalışan işletmelere, kurumlara benzeyecek. Hizmet ve ürün pazarlamaları teknolojik platformlar üzerinden sağladığı için kurumların dijital dönüşüm planlarının olması kaçınılmaz bir zorunluluk. Teknoloji insanların hayatını hızlı bir şekillendirmeye devam ediyor. Geçen ay e-devlet uygulaması üzerinden erişime açılan soy kütüğü sorgulamasında bunu net olarak gördük. Saatler içerisinde milyonlarca kullanıcı sistem üzerinden milyonlarca soy kütüğü belgesine ulaştı. Türkiye’de e-Devlet hizmetlerinden faydalanan kişi sayısı 40 milyon kişiye yaklaştı.

Devamı Derin Ekonomi Nisan 2018 sayısında

Dikkat çekenler...