Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı
Amerika Birleşik Devletleri’nin gelecek başkanının uzun ve zahmetli bir sürecin sonunda Hillary Clinton ya da Donald Trump’tan biri olacağı belli olduğuna göre, şov artık devam etmeli… Başkanlık yarışı için hem Demokratlarda hem de Cumhuriyetçilerde yarış beklenenden daha çetin geçti.
Demokrat tarafta kazanmasına kesin gözüyle bakılan bir adaydı. Dikkatlice işlenmiş ve geçmişteki kamu görevlerine vurgu yaparak demokratik değerlerin temsilciliğine soyunan Hillary Clinton, popüler solun adayı olan Berni Sanders’ın kendisini bu kadar zorlamasını beklemiyordu. Cumhuriyetçi tarafta ise adayların çoğu Obama karşıtı retorikte birleşmiş olmalarına rağmen siyasal ayrışma hatları daha belirgindi ve daha kutuplaşmış bir seçim süreci yaşandı. Nihai zaferi ise yerleşik Cumhuriyetçi politikanın çarklarını kıran nevi şahsına münhasır Donald Trump, kutuplaştırarak ve mesajını biz ve onlar olarak basitleştirerek kazandı. Böylece yeni normale katkıda bulundu ve sıradan Amerikan vatandaşlarının yaşamında nefret, nefret söylemi ve cehaletin yaygınlık kazanmasını sağladı. Özellikle Orlando saldırısı sonrasında sarf ettiği sözlerdeki muğlaklık ve kutuplaştırıcı etkiyi göstermesi açısından çarpıcı bir örnek. Shakespeare’in Makbet’teki sözleri gibi “Ey yıldızlar, alevlerinizi saklayın ki, aydınlık benim kara ve derin arzularımı göremesin.”
Devamı Derin Ekonomi Temmuz 2016 sayısında…