Hazar Denizi bölünecek

20 yıldan uzun süren müzakereler sonrasında ve tüm şüpheci yaklaşımlara rağmen, Hazar Denizi’nin statüsü ile ilgili beş taraflı anlaşma 12 Ağustos’ta Kazakistan’ın Aktav şehrinde imzalanacak. Aslında, anlaşmanın yakın zamanda imzalanacağı geçtiğimiz Aralık’ta Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un uzlaşmaya varıldığını ve Bakü tarafından resmi olarak onaylandığını açıkladığı zaman belli olmuştu. Anlaşmanın imzalanması uzmanların tercümelerine ve tasdiklerine duyulan normal diplomatik ihtiyaçtan ve uygun bir dizi halinde imzalanması gereken birtakım bağlı anlaşmalardan dolayı uzun sürdü. Ayrıca, iyi bilindiği üzere, İran Hazar deniz yatağının yüzde 20’sinden daha azını kabul etmeyi sürekli olarak reddetmiş olsa da, uluslararası yasalar bağlamında üç olası sınırlandırma yönteminin her birine göre ancak yüzde 13-14’ü kadarına hak kazanmıştır. Ancak Rus hükümetinin internet sitesinde sehven yayınlanmış olan ve yayınlandıktan 12 saat sonra kaldırılan Hazar Anlaşması’nın taslak metni, sınırlandırmanın “uluslararası hukukun genel kabul görmüş ilkelerine göre” yapılacağını açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu nedenle İran deniz yatağının yüzde 20’sini alamıyor. Dahası, Azerbaycan-Rusya, Azerbaycan-Kazakistan, Kazakistan-Rusya ve Kazakistan-Türkmenistan (ve aynı zamanda Azerbaycan-Kazakistan-Rusya üçlüsü) gibi ülke çiftleri bir süredir “orta modifiye çizgi” yöntemini kullanmayı kabul etmişlerdir. Bu, aralarındaki sınırların yakınlarında petrol ve doğalgaz yataklarının ortaklaşa geliştirilmesine imkân vermektedir. Nitekim, Kazakistan ve Rusya bu yöntemi bir süre önce ayrıntılı olarak hayata geçirdiler. Bazı gözlemciler, sınırlandırma ile ilgili detayların anlaşmada neden olmadığını ve bunun başka bir anlaşmazlığa işaret edip etmediğini veya anlaşmaya engel olup olmadığını merak ediyor. Ancak bu gibi detayların böyle bir anlaşmanın protokolünde yer alması normal olduğu için herhangi bir olumsuzluk söz konusu değil. Ayrıca, “orta modifiye çizgi” yöntemi, sınırların koşullarını ayarlama imkânı yaratmaktadır. Böylelikle, Azerbaycan-İran sınırının olması gerektiği yerde olacağı muhtemelken, iki ülke son zamanlarda İran’ın Azerbaycan kısmında bir yatak geliştirilmesine katılabileceği konusunda bir anlaşmaya varmıştır. Bu yatağın adı belli olmasa da, İran’ın (Alborz olarak adlandırdığı) ve 2001 yılında BP imtiyazlı gemileri geliştirmeyi durdurmak için askeri olarak tehdit ettiği Alov yatağı olduğu neredeyse kesin.

Devamı Derin Ekonomi Ağustos 2018 sayısında …

Dikkat çekenler...