2016’yı geride bırakmışken, yıl bütünündeki eko-resmin parçaları da yavaş yavaş yerine oturuyor. Resimdeki önemli parçalardan biri ise, şüphesiz ihracat… İşte Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından açıklanan Aralık verileri de, bu dönemde ekonomik aktivitenin dış talep kısmına dair netleştirici bir ışık tutuyor. Bu doğrultuda TİM verilerine göre, 2016 yılı bütününü yüzde 1,4 oranında bir düşüş sonucu 131,7 milyar dolarla nihayetlenen bir ihracatla kapamış bulunuyoruz. O halde bu gelişmenin detaylarını incelemekte fayda var diyerek, öncelikle ihracat pazarlarımıza bir göz atalım: Ülkeler bazında ihracat değerlerini gösteren grafikte de görüldüğü üzere, 2016 yılında 1 numaralı ihracat pazarımız yine Almanya oldu. Bu dönemde kaydettiği 13,8 milyar dolarlık taleple listenin zirvesini kimselere kaptırmayan Almanya, önceki yıla kıyasla gerçekleştirdiği yüzde 4,7 oranındaki artışla, Türkiye’nin ihracat “gelişimine” en destek çıkan ülkeler arasında geldi.
Hemen 2. sıradaki İngiltere ise, 2015 yılındaki derecesini 2016’da da korurken, onu bu kez Irak yerine İtalya izledi. Nitekim bu dönemde İtalya’nın çift haneli bir artışla Türkiye’nin ihracat gelişim hızına en iyi “katkı” veren ülkelerden olduğunu, Irak’taki menfi gelişimin ise bu anlamda ters yönde bir etki sergilediğini söyleyebiliriz. Bu bağlamda, bir zamanlarımızın parıltılı pazarlarından olan Irak’ın, jeopolitik etkilerle 2014 yılından bu yana ihracatımızı üzen bir unsur olmaya devam ettiği bir kez daha anlaşılıyor. Bunun yanı sıra 2016 yılında, artık değil ilk 10, ilk 15 pazarlık grafikte dahi ne yazık ki yer alamayan Rusya’nın da, ihracat hızımızı aşağı çeken başlıca pazarlardan olduğunu belirtmekte fayda var.
Devamı Derin Ekonomi Dergisi Şubat 2017 sayısında….