ıbrıs görüşmelerinin başarısızlığının sebebi neydi? Başlangıçta her iki tarafın niyeti iyi olsa da, sonunda taraflar karşısındakine ulaşma isteğiyle ve endişesiyle hareket ederek, kendi iç siyasetleri tarafından daha fazla kısıtlandılar ve daha fazla endişe içine girdiler. Kıbrıs Türk lideri Mustafa Akıncı, kendi liderlik pozisyonuna karşı tehdit olacağını görmeksizin, Türk askerlerinin temelli olarak adada kalması gerektiği konusundaki ısrarı reddedemezken, karşılığında Rum lider Nikos Anastasiades de aynı şekilde kendi pozisyonuna karşı tehdit olacağını görmeksizin bu yöndeki ısrarı kabul edemedi.
Yoğun bir çalışma ile uygun bir dil bulunabilirdi. Ancak arzulanan amaçla ilgili siyasi uzlaşı yoktu. 1992’de Atina’daki bir konferansta Gazimağusa’nın Maraş mahallesindeki tesislerin yeniden inşa edilip restore edilmesini ve özel statü verilmesini önerdim. Bu, sonunda 1990’lı yıllarda dönemin Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan’ın planının bir parçası haline gelip Annan’ın çatışmayı çözmek için taraflara sunduğu önerilere eklendi.
Planın uygulanması konusunda detaylar tartışıldı ancak maalesef, Kıbrıs Rum tarafı 2004’te yaptığı referandumla Annan Planı’nı reddetti. Önerinin hâlâ biraz geçerliliği var. 2015 yılında AKEL Partisi lideri Andros Kipriyanu, nüfusun iadesi, Gazimağusa’nın gelecekteki ekonomisi, Eski Kent ve diğer miras konuları, kentsel tasarımın zorlukları, yönetim ve uygulama olmak üzere altı konuyu ele alan Gazimağusa için bir “master plan” hazırladı.
Gazimağusa’nın sürgündeki belediye başkanı Alexis Galanos kent hakkındaki kararların “BM ve tabii ki Kıbrıs yönetiminin gözetimi altında” BM Güvenlik Konseyi’nin 550 ve 789 numaralı kararları ile uyumlu olması konusunda ısrar ediyor.
Kıbrıs Türk tarafının şu anda bu sorunları tek taraflı olarak çözeceği söylentilerine rağmen, Akıncı Maraş’ın mevcut statüsünün kimsenin çıkarına olmadığını kabul ederken “herhangi bir kararın BM parametreleri çerçevesinde yapılması gerektiği” konusunda ısrar ediyor.
Kıbrıs civarındaki enerji varlıklarına ilişkin ise hiçbir şey değişmedi. Zira Kıbrıs’ın Afrodit doğalgaz sahası her zaman maliyet verimliliği sorunu yaşıyor ve yatırımları ve gelişimi hak edebilmek için tek başına yeterince üretim sağlayamıyor.
Devamı Derin Ekonomi Eylül 2017 sayısında …