2017 yılı biterken ve 2018 yılı başlarken, bir ekonomik değerlendirme ve beklentiler yazısı yazmayı planlarken, 6 Aralık 2017 tarihinde ABD Başkanı Trump’ın Kudüs ile ilgili kararı dünya barışını ve bölgedeki asayişi adeta torpilledi. Bu durumda İslam’ın 3 kutsal beldesinden biri olan ve Peygamberimiz Hz. Muhammed’in Mirac’a yükseldiği Kudüs ve Mescid-i Aksa için bir yazı yazmamız vicdani mecburiyet olmuştur.
Yazımızın başlığı için Türkiye’de milyonlarca insanımızın kalplerindeki sızı ile her yerde, meydanlarda, stadyumlarda haykırdıkları sloganlardan ilham aldık; “Kudüs şereftir, Kudüs namustur, Kudüs diriliştir, Kudüs İslam’ındır”. İslam’la 1000 yıl önce şereflenmiş asil ve şerefli halkımızı birleştiren, Kudüs ve Mescid-i Aksa sevgisi bağlılığı olmuştur. Kudüs’ün kutsal belde olarak İslam inancımızdaki çok önemli yeri olmuştur.
ABD Başkanı Trump ve Yardımcısı Mike Pence, iç politikada soruşturmalarla bunaldıkları için gündem değiştirmek ve Yahudi lobisine şirinlik için, 6 Aralık 2017 Çarşamba günü dünya kamuoyuna, ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma ve Amerikan Büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıma kararını açıkladılar. Bu karar uluslararası hukuka, insanlığa aykırı, haksız bir karardır. Çünkü İsrail, Haziran 1967’deki 6-Gün Savaşlarında Ürdün’ü yenilgiye uğratıp, Doğu Kudüs’ü işgal ettikten sonra, 1980 yılında bir karar alıp Kudüs’ü başkent ilan etmiş ve hükümet ve parlamentoyu taşıma kararı almıştı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, aynı tarihte ABD’nin de destek verdiği bir kararla İsrail’in bu kararını kabul etmeyip geçersiz sayan bir kararı kabul etmişti. Birleşmiş Milletler ve uluslararası hukuk İsrail’e dur demişti. Daha sonra ABD Kongresinde 1995 yılında İsrail’in Kudüs’ü başkent yapma kararını tanıma ve Elçiliği taşıma kararı kabul edilmişti. Ancak ABD Başkanları 22 yıldır bu kararı 6’şar aylık sürelerle erteliyorlardı.Trump yönetiminin 6 Aralık 2017’de aldığı haksız ve hukuksuz, aynı zamanda pervasız karar, İslam ve Kudüs tarihine kara bir gün olarak geçmiştir. Görünen o ki, Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn gibi Körfez ülkeleri sırf veliahtların saltanata yükselişlerini ABD’nin desteklemesi ve İran’a karşı tahrik edildikleri mücadelede ondan destek almak için ABD’nin aldığı bu karara göz yumdular. Bu durum o ülke yönetimleri için İslam tarihine geçecek kara bir leke olmuştur. Hâlbuki Avrupa Birliği ülkeleri, Rusya, Çin, birçok ülke ABD’nin bu kararına karşı olduklarını açıklamışlardır. Bu ülkeler Filistin ile İsrail arasında kalıcı barış sağlanması ve başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletinin tanınması için barış müzakerelerinin sonuçlanmasını bekliyorlar. Kudüs, diğer semavi dinler için de önem taşıyan kutsal bir belde.Bununla beraber, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, devleti, halkı, büyük bir dayanışma içinde, Trump yönetiminin bu kararına infial göstermiştir.
Devamı Derin Ekonomi Ocak 2018 sayısında …