9 Ağustos 2007 tarihinde BNP Paribas Bankası ABD’de düşük kaliteli ipotekli konut kredileri kâğıtlarını kabul etmeyeceğini açıkladığı zaman, hiç kimse bunun bir yıl içinde bütün dünyayı saracak küresel bir finans, üretim ve işsizlik krizine dönüşeceğini tahmin etmemişti. Ancak bu kararın ardından, tam bir yıl boyunca birçok Amerikan bankaları ve ülkenin en büyük iki kamu konut sandığı ardı ardına ipotekli konut kredilerinde faizleri yükselttiler, ABD’li konut alıcıları yüksek faizden dolayı taksitleri ödeyememeye başlayınca, bankalar ardı ardına büyük zararlar açıklamaya başlamışlardı.
15 Eylül 2008 günü ülkenin en büyük yatırım bankalarından Lehman Brothers, iflas ettiğini açıklayınca ABD’de panik dalgası başladı. 60 civarında irili ufaklı banka bir ay içinde büyük zararlarla iflas bayrağı çekmişlerdi. Yine aynı günlerde İzlanda, İngiltere, Fransa, Belçika ve Hollanda’da birçok banka ağır zararlar ve iflas durumu açıkladılar. Hisse senetleri borsaları çöktü. Dünya ekonomisinin yüzde 50’sini oluşturan ABD ve Batı Avrupa ülkelerinde büyük bir finansal kriz doğmuş ve yangın bütün dünya ekonomilerini sarmıştı. Fabrikalar üretimlerini yavaşlatıyor, durduruyor, yatırımlarını durduruyor, halk zorunlu olmayan tüketimlerini durduruyor, bankalar üreticilere yatırımcılara tüketicilere kredi musluklarını kapatıyor, daha önce verdikleri kredileri geri çağırıyorlardı. Ödemeler sistemi kilitlenmişti artık. Bankacılık krizi üretim krizine dönüşmüştü. Üretim ve hizmet sektörlerinde on binlerce şirketler çalışanlarını çıkarmaya başlamışlardı. Bir yıl içinde 30 milyon yeni işsiz sayısı ile finans ve üretim krizi artık bir sosyal krize de dönüşmüştü. 1990’lı yıllarda ve 2000-2006 yılları arasında yıllık yüzde 4-5 civarı büyüyen dünya ekonomisi ve yıllık yüzde 7-8 civarında büyüyen dünya ticareti için, 2009 felaket yılı olmuştu. Ekonomik küçülme, deflasyon, azalan üretim tüketim, duran yatırım, hızla artan işsizlik, yoksulluk, yüzde 23 civarında azalan dünya ticareti, ödemeler sisteminin kilitlenmesi.
Böylece 1929-34 dünya ekonomik krizinden sonra, son yüzyılın ikinci en büyük küresel krizi ortaya çıkmıştı. Bu küresel krizin en önemli farkı, 1986’da Güney Amerika’da, 1997’de Güneydoğu Asya ülkelerinde ve 1998’de Rusya’da, 2001’de Türkiye’de ve Arjantin’de ortaya çıkan ülke ya da bölge temelli ekonomik krizlerden ziyade, 2007’deki ipotekli konut finansman krizi ve 2008’deki finansal kriz, kapitalizmin kalesi ABD’de Wall Street’de ve Batı Avrupa’da ortaya çıkmıştı ve küresel bir ekonomik krize dönüşmüştü.
Devamı Derin Ekonomi Eylül 2017 sayısında …