Sermaye, üretim için gerekli faktörlerin en önemlilerinden biri. Emek, doğal kaynak, girişimci, enerji ve teknolojinin optimal bileşimi bir süreçten geçerek nihai üretim ortaya çıkar. Yani, sadece emek faktörü bir üretim yapmaya yetmeyeceği gibi, sadece sermaye faktörü de yeterli olmaz. Bu faktörlerden birisine karşı çıkmak (sermaye düşmanlığı mesela) diğer faktörlerin de işlevini/geleceğini yok etmek anlamına gelir. ** Bir fabrika kurmak, onun hammaddesini, ara malını, yatırım malını satın almak sermayeyi gerektirir. Hatta fabrikayı kurup, üretim sürecini devam ettirmek için bile (döner sermaye) sermaye gereklidir. İşçilerin istihdamı yeni yatırım alanlarının varlığıyla doğru orantılı. Yeni yatırımlar için de sermaye birikimi zorunlu. Sermaye stokunun yüksek olduğu ülkelerde işçiler daha yüksek maaş almakta, daha iyi bir hayat standardı yakalamaktadır. İşsizliğin, yoksulluğun, fakirliğin yaygın olduğu ülkelerde ise en temel sorun sermaye kıtlığıdır. ** Günümüzde kolektivist sistemin hakim olduğu Çin’de yabancı sermayeye çok büyük kolaylıklar (bürokrasi noktasında) sağlanmıştır. Dünyadaki yabancı sermaye yatırımlarından önemli pay alan ülkelerin başında Çin gelmektedir (yıllık 135 milyar dolarla en fazla yabancı sermaye çeken 3. ülke). Bu sayede Çin çok hızlı bir büyüme süreci yaşamaktadır. Çin örneğini, en katı devletçi sistemi uygulayan ülkelerin bile, değil yerli, yabancı sermayeye bile ne derece sempatik baktığını göstermek için verdim. Benzer şekilde 5,5 milyon nüfuslu Singapur’un 80 milyonluk Türkiye’nin 2 katından fazla ihracat yapmasının, 6 kata yakın kişi başına GSYH üretmesinin altında da yabancı sermaye yatırımları (2016 yılı, 61,6 milyar dolar) yatmaktadır.
Devamı Derin Ekonomi Ağustos 2018 sayısında …