Sivil toplum konusu, sivil toplumun gerçekte ne olduğunu, kim tarafından temsil edildiğini, devlet yönetimi üzerinde oynadığı ve oynaması gereken rolü, kısacası hepimizin bir parçası olduğu örgütlü bir toplumu tanımlaması açısından bir kitabı doldurabilecek kadar geniş bir konudur. Günümüzde oldukça itibarsızlaştırılan sivil toplum kavramını basit bir şekilde tanımlayacak olursak, sivil toplumun aslında her birimiz olduğunu söyleyebiliriz. Esasında sivil toplum, toplum grupları, sivil toplum kuruluşları (STK’lar), işçi sendikaları, yardım kuruluşları, inanç temelli kuruluşlar, mesleki dernekler ve vakıflar gibi geniş bir dizi örgütten oluşan bir topluluk olarak tanımlanmaktadır.
Bireyler, fikirleri ve davalarıyla birlikte sivil toplumun liderleridir. Ana akım siyasetten ve yönetişimden farklı bir rolü olan sivil topluma aktif katılım siyasi bir eylem olsa da, devletin işini üstlenme girişimi olarak algılanmamalıdır. Esasında, kamu ve iş dünyasından sonra “üçüncü sektör” olarak da tanımlanan sivil toplum, mobilize etmenin gücünden faydalanarak toplumun yararı için politika yapıcıların ve iş dünyasının eylemlerini etkilemeyi hedeflemektedir. Sivil toplum ayrıca, sivil toplum çalışmalarına ve aktivizme katılanlar ve işlerinin hükümetle ilgili olmadığını, kâr amacı gütmediğini ve değer odaklı olduğunun bilincinde olanlar tarafından gönüllük olarak tanımlanmaktadır. Kısacası, sivil toplum, yönetişimi yerel, bölgesel, ulusal veya uluslararası düzeylerde geliştirmeyi amaçlamaktadır.
Toplumun diğer kesimlerinin çalışmalarını etkilemesine veya kendisini sorumlu tutmasına izin vermediği için çalışmalarının çoğu devlet tarafından şüpheyle karşılanan sivil toplum kendini sürekli kanıtlamak zorundadır. Bununla birlikte, etkili yönetişim, bir toplumun veya bir ülkenin toplumsal uyumu sağlayabilmesi, ekonomik kalkınmasını güçlendirebilmesi ve çevresel sürdürülebilirlik gibi temel küresel sorunlarla başa çıkabilmesi için, sivil toplumla çalışmanın zorunlu olduğuna işaret etmektedir. Bu, STK’lar, hükümetin tüm katmanları, iş dünyası, üniversiteler, uluslararası kuruluşlar ve gençler arasında sinerji yaratan çok paydaşlı platformlar oluşturma fikrini ve ihtiyacını ön plana çıkarıyor.
Devamı Derin Ekonomi Mayıs 2019 sayısında …