Yaklaşık üç aylık bir süre içinde, en az üç ciddi finansal patlama meydana geldi. Bir volkanik patlamadan önce oluşan çatlaklar gibi, bu patlamalar münferit olsa da politika yapıcılar ve finans piyasaları için erken uyarı niteliğinde olabilir. İlki, en az bir risk fonunun tahmini 6 milyar dolar zarar ederek neredeyse yok olmasına yol açan GameStop olayıydı.
Söz konusu olayda, dijital sosyal haber ve tartışma sitesi Reddit’teki bireysel perakende yatırımcıları bir video oyunu perakendecisi olan GameStop adlı şirketin kısa pozisyonlarını satın aldığı bilinen bir risk fonuna karşı örgütlendi. Perakende yatırımcıları örgütlü bir şekilde hisse alınca, kısa pozisyonları satın alan risk fonu sonunda pes etti. İkinci olay, İngiltere merkezli bir finansör olan Greensill Capital’le ilgili. 2011 yılında bir tedarik zinciri finansörü olarak kurulan şirket, kısa sürede borca dayanan bir dev haline geldi. Greensill’in bir finans teknolojisi (fintech) şirketi olduğu iddia edilse de, şirketin tedarik zinciri finansmanı bilindik faktöringden başka bir şey değildi. Teknolojiyi kullanan ve son derece az kâr marjıyla çalışan Greensill Capital, neredeyse hiçbir düzenleyici gözetime tabi olmayan bir “gölge banka” olup, tedarik zinciri finansmanından daha fazla “gelecekte oluşması beklenen faturalara karşı finansman” sağlıyordu. Tedarik zinciri finansmanı sağlamak için Credit Suisse, Nomura ve Goldman Sachs gibi yatırım bankalarından borç alan şirketin müşteri tabanı oldukça genişledi. Greensill’in çöküşünü başlatan şey ise, ana sigortacısının işletme sermayesi finansmanı için teminat sağlamaktan vazgeçmesi oldu. Sigorta olmadan bankalar finansmanı sürdürmek istemezken, ana finansörü Credit Suisse’in daha önce sağlamış olduğu 10 milyar dolarlık fonu dondurmasıyla birlikte Greensill Capital iflasa sürüklendi.
Üçüncüsü ve muhtemelen en korkunç olanı, birkaç gün içinde yok olan, kaldıraç üzerine kurulu 50 milyar dolarlık bir yatırım fonu olan Archegos olayı idi. 2013 yılında bir aile şirketi olarak kurulan Archegos ne bir banka, ne de bir risk fonu olduğu için düzenlemelere tabi olmadı. Şirket, fark kontratı ve hisse senedi toplam getiri swapları gibi türevler yoluyla birkaç hisse üzerinde milyar dolarlık bahisler aldı. Bu tür araçlar düşük bir ücret karşılığında etkin bir şekilde dayanak hisse “sahibi” olmayı sağlar. Basitçe ifade etmek gerekirse, hisse senedi toplam getiri swapları ile, prim karşılığında belirli bir dönem için temettü ve sermaye kazancının toplamına eşdeğer nakit akışı elde edilir veya dayanak hisseden zarar edilir. Bu tür araçların sağladığı doğal kaldıraç, Archegos’un çok düşük bir sermaye temelinde 50 milyar doları aşan büyük miktarlarda hisse senedi riski anlamına geliyordu. Bu işlemlerin muhatapları yine Credit Suisse gibi yatırım bankalarıydı. Bu türev araçları sermaye yeterliliğine ilişkin Basel III raporlama gereklilikleri kapsamında yer almadığından, söz konusu bankalar raporlamak ve sermaye ayırmak zorunda değildi. Archegos’un son derece başarılı geçen yedi yıllık dönemi, portföyündeki şirketlerden biri olan ViacomCBS’in ikinci kez hisse satışına çıkarak fiyatında yüzde 9 oranında ani bir düşüşe neden olmasıyla bir anda sona erdi. Archegos, ViacomCBS’in hisselerinin yaklaşık yüzde 29’unu riske ettiğinden, hisse senedi swaplarındaki teminat tamamlama çağrısı karşılanamayınca çökmeye başladı.
Devamı Z Raporu Mayıs 2021 sayısında…