Sümerbank ve Türkiye’nin kalkınması

Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasıyla Türkiye siyasi olarak bağımsızlığını kazandı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının ardından ekonomik bağımsızlık siyasi bağımsızlığın devam etmesinin ana şartı haline geldi. Ekonomik bağımsızlık ise sanayileşme ile sağlanacaktı. İzmir İktisat Kongresinden somut kalkınma kararları çıkmamıştı. Ancak, yeni cumhuriyetin ekonomisinin özel sektör ağırlıklı olacağı hususunda anlaşılmıştı.
Ancak kısa sürede yeni ve somut kararların alınması gerektiği anlaşıldı. Nasıl kalkınılacaktı? Osmanlı İmparatorluğu’nun son yüzyılında kalkınma süreci daha çok devlet ağırlıklı olmuştu. Devlet, ulaştırma (demiryolları) başta olmak üzere enerji gibi bazı önemli alanlarda altyapı yatırımlarını artırmıştı.
Eğitim alanında da devlet yeni teknik okulları kurmuştu. Sanayileşmenin ise Meiji Japonya’sında olduğu gibi devlet şirketleri ile sağlanması istenmişti. Daha çok tekstil ve savunma gibi stratejik görülen alanlarda yatırımları devlet yapmıştı. 1920’lerin ikinci yarısında, özel sektörün Osmanlı döneminde olduğu gibi girişimcilik başta olmak üzere gerekli yetkinliklere ve sermayeye sahip olmadığı görülünce, Türkiye’de devletçilik güçlendi. Ancak Türk devletçiliği Sovyetler ne kadar istese de sosyalizm zeminine oturtulmadı. Sanayileşme devlet eliyle yapılacak, bu sayede gerekli yetkinlikle kazanılacak ve sonra özel sektör yatırımları başlayacaktı. Hatta devlet eliyle kurulan tesisler de sonradan özel sektöre devredilecekti. Peki devlet eliyle sanayileşme nasıl sağlanacaktı? İşte bu noktada Sümerbank ve Etibank devreye girdi. Öncül bazı kuruluşlardan sonra eldeki sanayi kuruluşlarının büyük kısmı Sümerbank’a devredildi. Yeni tekstil fabrikalarını kurma görevi Sümerbank’a verildi. Ardından maden, kimya ve metalürji yatırımlarının yapılması ve yürütülmesi için Etibank kuruldu. Bu iki banka, devlet sanayileşmesinin ana aktörleri oldu. Her ikisi de “universal” bankalar olarak kuruldu; mevduat toplayabilen bankalar olacaklar ancak aynı zamanda kalkınma ve yatırım bankaları gibi de çalışacaklardı. Yani, kredi vermenin dışında, şirketler kuracaklar, kendi fiziki yatırımlarını yapacaklar veya şirketlere sermaye yatırımı yapabileceklerdi.
Devamı Z Raporu Şubat 2021 sayısında…

Dikkat çekenler...