Geçen ay Yemen Husilerinin Suudi Arabistan’ın ulusal petrol şirketi Saudi Aramco’ya ait, dünyanın en büyük petrol rafinerisi olan Abkayk’a ve günde 1,2 milyon varil hafif yağ üretim kapasitesine sahip olan Hureys petrol sahasına düzenledikleri saldırılar Suudi petrol altyapısının saldırılara karşı ne kadar savunmasız olduğunu gösterdi. Suudi Arabistan’ın günlük petrol üretimini 5,7 milyon varil (yüzde 57) azaltan saldırılar aynı zamanda, milyarlarca dolarlık harcama yaparak Patriot füzesavarlar da dâhil olmak üzere sınıfının en iyisi olan ABD uçaklarını satın alan ve yalnızca birkaç hafta önce hava savunma sistemlerini geliştiren Suudi Arabistan’ın hava savunmasındaki açığı da gözler önüne serdi.
Saldırılardan öğrenilecek çok ders var. İlki, Suudi Arabistan’ın petrol endüstrisinin ve Bab’ül Mendep Boğazı’ndan geçen petrol gemilerinin Husiler için rehine haline gelmiş olması. İkincisi, saldırıların savaşta bir dönüm noktası olarak tarihe geçecek olması. Zira oyuncağa benzeyen insansız uçaklar en gelişmiş füzesavar sisteminden kurtularak, hedefi on ikiden vurmayı başardılar. Öyle ki, bu insansız uçaklar daha büyük yüklemelerle daha sofistike hale geldiklerinde, çok daha gelişmiş silah sistemlerini bile gölgede bırakabilir. Üçüncüsü, Suudi Arabistan’ın Yemen’deki savaşı sonlandırarak Husilerle onurlu bir anlaşmaya varmasının ve İran’la güven köprüleri inşa etmeye başlamasının çok daha iyi olacağıdır. Suudi Arabistan bunu yaparken, tüm dikkatini savaş tehdidinden uzak başarılı bir ekonomi oluşturmaya da yönlendirebilecektir. Suudiler Yemen’deki savaşın kazanılabilir bir savaş olmadığını ne kadar erken anlarsa, petrol tesisleri o kadar güvenli hale gelecektir. Husiler bundan sonra dünyanın en büyük petrol yükleme limanı olan, Körfez’deki Ras Tanura limanını hedef alabilir. Ras Tanura’ya yönelik başarılı bir saldırı, Suudi petrol ihracatının tamamını felce uğratarak petrol fiyatlarının varil başına 140 dolara yükselmesiyle küresel bir petrol krizini tetikleyebilir. İran’ı saldırıların arkasında olmakla suçlayan Suudi Arabistan ve ABD, İran yapımı güdümlü füze ve insansız uçak parçaları dışında bir delil gösteremediler. Suudi Arabistan’ın delilleri, Suudi petrol altyapısına yapılan saldırıda kullanılan silahların İran menşeli olduğunu doğruluyor olsa da, bu silahların İran tarafından ateşlendikleri anlamına gelmez.
Devamı Z Raporu Kasım 2019 sayısında …