Türkiye’nin enerji politikaları açısından son derece önemli iki olay Mayıs ayı sonunda ve Haziran ayı başında birbirini takip eden günlerde meydana geldi. İlki Güney Gaz Koridoru’nun (SGC) resmi açılışı, ikincisi ise Hollanda mahkemelerinin Rus enerji şirketi Gazprom’un Hollanda’daki varlıklarının dondurulması gerektiği yönünde aldığı karardı. Söz konusu mahkeme kararı Stockholm Ticaret Odası Tahkim Kurumu’nun Gazprom’un Ukraynalı petrol ve doğalgaz şirketi Naftogaz ile yaptığı tedarik sözleşmelerinin hükümlerini yerine getiremediği ve aktarılan doğalgazın bedelini ödeyemediği için şirkete 2,6 milyar dolar borçlu olduğu yönünde Mart ayında verdiği hükme itibar etmemesi nedeniyle alındı.
Bu iki olağanüstü gelişmenin bir araya gelmesi, TürkAkım 2 projesinin başarılı bir şekilde hayata geçirilebilme şansını azaltmakta ve Güney Gaz Koridoru’nun Hazar Denizi’nin doğu kıyısına doğru daha fazla yayılma ihtimalini artırmaktadır.
Azerbaycan doğalgazının Trans-Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) aracılığıyla Türkiye’ye ve daha sonra Trans-Adriyatik Boru Hattı (TAP) aracılığıyla Avrupa’ya ulaşmasını sağlayacak Güney Gaz Koridoru’nun Türkiye, Güney Kafkasya ve Avrupa için önemi iyi bilinmektedir. Türkiye’ye yılda 6 milyar metreküp doğalgaz taşıyacak boru hattının hacmi önümüzdeki yıl TAP açıldığında yılda 16 milyar metreküpe yükselecek ve bu ilave 10 milyar metreküp doğalgaz İtalya’ya ulaşacak. Kapasitenin 2023 yılına kadar yılda 24 milyar metreküpe yükseltilmesi planlanıyor olsa da, hem TANAP’ın hem de TAP’ın belirlenen takvimin ilerisinde gitmesinden dolayı bu tarih öne çekilebilir. Daha sonra, 2026 yılında, kapasitenin tekrar artırılarak yılda 31 milyar metreküpe çıkartılması planlanıyor.
Bu ilave hacmin Azerbaycan’dan temin edilemeyeceği anlaşılmış olup, bunu tedarik edecek en iyi adayın Türkmenistan olduğu görülmektedir. Geçtiğimiz Ağustos ayında Azerbaycan ve Türkmenistan, Türkmenistan’dan Avrupa’ya doğalgaz götürmek için birlikte çalışma niyetinde olduklarını bildiren (aralarında bu türün ilk örneği olan) ortak bir açıklama yaptılar.
Bu tarihten itibaren Trans-Hazar Boru Hattı AB’nin Ortak Çıkar projelerinden biri olarak onaylanarak mali destek almak için yeterlilik kazanmış oldu. Bakü’deki Güney Gaz Koridoru açılış töreninde konuşan Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) yöneticileri, bu ihtimale olan inançlarını ifade ederek, boru hattını gerçekleştirmeye hazır olduklarını açıkça belirttiler. ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sandra Oudkirk tarafından yapılan açıklamalar da ABD’nin bu yöndeki desteğini göstermiş oldu. Yukarıda bahsedilen ikinci gelişme ise Ukraynalı petrol ve doğalgaz şirketi Naftogaz’ın Haziran ayı başlarında Kuzey Akım 2 ve TürkAkım 2 proje şirketleri de dâhil olmak üzere, Gazprom’un Hollanda’daki varlıklarının dondurulmasına yol açan hukuki hamlesidir.
Devamı Derin Ekonomi Temmuz 2018 sayısında