Dünya, yapay zeka (YZ) alanında olağanüstü gelişmelere tanık oluyor. Belirli görevleri yerine getirmek üzere tasarlanmış analitik YZ modellerinden uzaklaşıyoruz. Üretken yapay zekaya olan ilginin artması, yapay zekanın benimsenmesini artırdı.
Yakın zamanda yapılan uluslararası bir anket, kuruluşların neredeyse dörtte üçünün bir veya daha fazla iş fonksiyonu için YZ’yı benimsediğini ve bunların yaklaşık üçte ikisinin üretken YZ’yı kullandığını ortaya koydu. Yine de, yalnızca yüzde 8’i beş veya daha fazla iş fonksiyonu için YZ kullandığını açıkladı. Yapay zeka, rutin ve tekrarlayan görevlerden bilgi tabanlı ve yaratıcı çalışmalara kadar geniş bir yelpazedeki faaliyetlere uygulanabilir. Yapay zekanın, buhar makinesi, elektrik veya bilgisayara benzer şekilde, ekonomilerimizi uzun vadede dönüştürme potansiyeline sahip genel amaçlı bir teknoloji olduğu ileri sürülmüştür. Ancak, kendisinden önceki bilgisayarlar gibi, yapay zeka da ekonomist Robert Solow’un meşhur ettiği paradoksa benzer bir paradoksu içerebilir: “Bilgisayar çağını her yerde görebilirsiniz, ancak üretkenlik istatistiklerinde değil.”
Bilgisayar çağının başlangıcı bilgi ve iletişim teknolojisi (BİT) kişisel hayatlarımızı ve ekonomiyi derinden değiştiriyor. Günümüzde işyerlerimiz, evlerimiz ve sosyal hayatlarımız dijitalleşmeyle iç içe geçmiş durumda. Ancak teknoloji, para politikası hakkındaki düşünce biçimimizi temelden değiştirmedi. Dahası, tıpkı Solow’un gözlemlediği gibi, BİT’nin üretkenlik üzerindeki makroekonomik etkisi, en azından teknoloji sektörünün dışında, beklendiği kadar büyük olmadı.
Devamı Z Raporu Ağustos 2024 sayısında…