Yeni yükseliş trendimiz savunma

Bir ülkenin güçlü olması coğrafi alan büyüklüğü ile değil; sahip olduğu teknoloji, yetişmiş insan gücü ve finansal birikimiyle ölçülür. Teknolojik gelişimin ölçüsü ise insan hayatını kolaylaştıran yatırımlar kadar can ve mal güvenliği ile yurt savunmasında öne çıkan unsurlar olarak büyük önem taşır. Bu anlamda savunma ve havacılık sanayii, ülkelerin en çok üzerinde titrediği alanların başında gelir.

Geçmişin cephe savaşlarının yerini teknolojik üstünlükle öne çıkan yeni savunma stratejileri aldı. Kaderinde coğrafyasının baskın bir karakter olarak rol oynayan Türkiye gibi ülkeler, güçlü savunmaya daha çok ihtiyaç duyar. Bu politik gerçekliğe yeniden uyanmış bir ülke olarak savunma teknolojilerinde iyi işler yapıyoruz. Emekleme evresini geride bırakıp ayaklarımızın üzerinde durabilecek bir güce ulaştık. Önümüz açık olan bu yolda yürümeye başladık. Evet; savunma sanayimizin yüzde 68’ini yerlileştirmiş olmamız önemli bir başarıdır. Ancak bu yolda daha büyük adımlarla yürümeye hatta koşmaya ihtiyacımız var. Türkiye fiziki ve ekonomik tehditlere açık bir ülke. Özel sektörü ve kamu şirketleriyle senkronize olarak daha büyük başarılara imza atmak zorundayız.
Teknolojik üretim yapmak önemli ancak ürettiğini pazarlamak daha da önemli. Küresel savunma harcamasının büyüklüğü yıllık 1,7 trilyon dolara ulaştı. Bunun 300 milyar doları ekipman harcaması, 100 milyar doları ise konvansiyonel silah ihracatı oluşturuyor. Bu kategorinin birinci liginde bulunan ABD ve Rusya ((20 milyar dolardan fazla ihracat yapan ülkeler); sektördeki toplam ihracatın yüzde 57’sini yapıyor. Fransa, Almanya, Çin ve İngiltere’nin ihracatı ise 4-7 milyar dolar arasında değişiyor. İhracatı 1-3 milyar dolar arasında olan İspanya, İsrail, İtalya, Hollanda, Güney Kore, Ukrayna, İsviçre, Türkiye ve İsveç de diğer oyuncular olarak dikkat çekiyor.
Kendi ihtiyacını büyük ölçüde yerli ve milli üretimle karşılayan Türkiye, ürettiklerini dışarıya satma konusunda da önemli adımlar atıyor. Türkiye’nin toplam ihracatı son 6 yılda yüzde 10 civarında artarken, savunma ve havacılık sanayinin ihracatı yüzde 61,3 arttı. Son yıllarda sektörün ihracatı ile ithalatı arasındaki makas iyice kapattı. Türkiye’nin genel ihracatının kilogram birim değeri 1,3 dolar civarında seyrederken, savunma ve havacılık ihracatında kilogram değer 47 dolara çıktı. Savunma ve havacılık sanayiinin ihracatı son 12 aylık dönemde 2,8 milyar dolara erişti. 2018 yılı itibariyle 8,7 milyar dolarlık ciro yapan sektör, 67 bin çalışanıyla 2023’te 10,2 milyar dolarlık ihracata ulaşmayı hedefliyor.

Devamı Z Raporu Ocak 2020 sayısında …

Dikkat çekenler...